Herkese merhaba,
Sezonun açık ara en kötü futbolu sonrasında Galatasaray'a Kadıköy'de kendi adıma hezimet diyebileceğim bir oyun ve skorla kaybettik. Oyun olarak Galatasaray Fenerbahçe'nin zayıf noktalarına iyi çalışmışken, Fenerbahçe alelade bir maça çıkmış gibiydi. Sahadaki görüntü Galatasaray'ın zayıflıklarına odaklanılmamış/çalışılmamış izlenimi uyandırdı bende. Bu mağlubiyetin en önemli sonucu momentumun tamamen Galatasaray'a dönmesi oldu. Şu andan itibaren Galatasaray kaçan, Fenerbahçe ise kovalayan pozisyona geçti. Fenerbahçe'nin kırılması ne kadar kolay bir camia olduğunu bildiğimiz için buradan sonraki reaksiyonu merak ediyorum.
Fenerbahçe maça bence hatalı bir şekilde 3 stoperli 3-4-2-1 düzeni ile başladı. Kalede Altay, stoperler Serdar Aziz-Gustavo ve Attila, sağ kanatta Osayi, sol kanatta Ferdi, merkezde Arao-Crespo, hücum hattında Rossi-King ve en uçta Bats olarak sahaya çıktık. İkinci yarıya Lincoln-Gustavo değişikliği ile başlayıp 4-4-2ye döndük. Dakika 70de 3 değişiklik birden geldi. Crespo-Rossi-Bats oyundan çıkarlarken Valencia-İCK-Zajc oyuna dahil oldular. Dakika 86da İCK yaptığı faul nedeniyle VAR uyarıyla kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Son değişikliğimiz ise 90+1'de Serdar Dursun-Arao değişikliği oldu.
Galatasaray maça klasik 4-2-3-1 dizilişi ile başladı ama Fenerbahçe savunmasının arkasını hedefleyerek formda Gomis ya da iyileşen Icardi yerine Barış Alper Yılmaz en ileride başladı. Sorunlu sol bek pozisyonunu Dubois ile kapatan Galatasarayda en büyük süpriz orta sahanın savaşçı oyuncusu Torreira yerine Berkan'ın başlaması idi. Ben bu tercihi görünce Fenerbahçenin Berkan Oliviera ikilisine sürekli baskı yapması gerektiğini düşündüm ancak ne yazık ki böyle bir baskı göremedik.

Momentum haritasında topun haklimiyetinin Fenerbahçe'de olduğu görülüyor ancak bu zaten Okan Buruk'un planlarından biriydi. Kapılan topu hızlı biçimde savunma arkasına sarkıtmak ana amaçtı. İstatistiklere bakacak olursak Fenerbahçe topla %63le oynayan taraftı. İki takımın da şut sayısı 13 iken Fenerbahçe 4, Galatasaray ise 8 isabet buldu. Bu 13er şutun FB 10unu, GS 8ini ceza sahası içinden çekti. Galatasaray'ın ilk yarıda 2 golünün ofsayt nedeniyle geçersiz olduğunu da hatırlatmak lazım. Maçı 5 ofsayt ile tamamladı sarı kırmızılılar. Korner sayılarında 8e 4 Fenerbahçe üstünlüğü var. Bu maçta önemli bir nokta da faul sayıları. Fenerbahçe 10 faul yaparken bu faullere karşılık 3 sarı 1 kırmızı kart görürken Galatasaray 20 faul yaptı ve 7 sarı kart gördü. İki takım da 1 büyük şans yakalarken FB bunu değerlendiremezken GS golle sonuçlandırdı. Fenerbahçe %79 isabetle 484 pas denemesinde bulunurken, Galatasaray %68 isabetle 284 pas denemesinde bulundu. Galatasaray denediği 284 pasın 53ünü (%19u) uzun pas olarak gerçekleştirdi. Bu 53 pasta 19 isabet (%36) sağladı. Driblinglere bakacak olursak Fenerbahçe 26 denemede 10 isabet sağlarken Galatasaray 15 denemede 8 isabet sağlamış. Maçın önemli pozisyonlarını (özeti) hatırlayacak olursak öncelikle tribünler yapılan harika kareografilerin hakkını vereyim. Gerek kale arkası gerekse Fenerium'da yapılan kareografiler çok iyiydi. Emeği geçenlerin ellerine sağlık. Dk9da ilk tehlikeli atağı Fenerbahçe geliştirdi. GS'nin kullandığı bir köşe vuruşu sonrası Ferdi ile çıkan sarı-lacivertliler GS savunmasını 3e 2 yakaladı. Ferdi soldan bindiren King'e oynadı, King bekletmeden Rossi'yi görmek istedi, ama pası olması gerekenden birazcık hızlıydı ve Boey can siperhane bir biçimde ayağını sokarak pozisyonu bozdu. Pasın şiddeti iyi olsa Rossi çok avantajı ve bomboş durumda Muslera ile karşı karşıya kalacaktı. Dk10da GS savunma arkasına Barış Alper'i kaçırdı. Barış Alper'in hızına yetişemeyen Gustavo çareyi indirmekte buldu ve sarı kart gördü. O andan itibaren acaba kırmızı görecek mi diye izledik maçı. Kazanılan serbest vuruşu Oliviera kullandı, yerden giden şut doğrudan kaleye gitti, Altay çeldi, Nelson kafayla vurdu arka direkte topu Abdülkerim tamamladı ve top ağlara gitti. Ancak yardımcı hakem bayrağını kaldırdı ve Nelson'un serbest vuruş kullanılırken ofsaytta olduğunu belirtti. Dk16da savunma arkasına Mertens tarafından kaçırılan oyuncu Kerem Aktürkoğlu oldu, kaleci Altayı da geçip topu ağlara gönderdi ama çıplak gözle bile oldukça açık ofsaytta olduğu için gol geçerlilik kazanmadı. Dk17de gole yaklaşan takım Fenerbahçe oldu. Serdar Aziz Bats'a doğru uzun oynadı, Dubois, Bats ve Abdülkerim hava topuna yükseldiler ancak top hepsini geçti ve arkalarına koşu atan Rossi topu aldı, karşısına Nelson geldi. Sağda King ile Boey birebir toplamda da 2ye 2 kaldılar. Rossi ilerledi ve Nelson'u sağa gönderip kendisi topu sağa çekti, bunu gören Boey King'i bırakıp Rossi'nin önünü kapatmaya hamle yaptı. Rossi sakin kalıp King'e oynasa King bomboş durumda Muslera ile karşı karşıya kalacaktı ama Rossi çok zayıf ve etkisiz bir şutla topu auta gönderdi. Dk 28de Berkan sağ kanada Rashica'ya oynadı, Attila ayağı kayınca müdahale yapamadı ve Rashica bomboş bir koridor bulup çizgiye doğru ilerledi. Topu penaltı noktasına doğru çıkardı, bu arada Barış Alper de altı pasa koşarken kendini geriye atıp penaltı noktasında boş kaldı, ama kötü bir vuruşla topu üstten auta gönderdi. Dk 32'de maçın en büyük kırılma anı geldi ve Galatasaray 1-0 öne geçti. O ana kadar maç biraz Rus ruleti gibiydi, golü atan büyük avantaj yakalayacaktı. Soldan Mertens'in kullandığı köşe vuruşunda ön direkte Osayi topu arka tarafa doğru aşırdı, yerden seken topa Oliviera gelişine vurdu ve topu ağlarımıza gönderdi. Dk 36da Fenerbahçe bu kez Bats ile tehlike yarattı. Ferdi kendi sahasından topu Nelson ile Abdülkerim'in arasına koşu gösteren Bats'a attı, Bats ile Abdülkerim omuz omuza vurdular, Abdülkerim yerde kaldı, Bats topu aldı, ceza sahasına girdi dar açıdan yerden arka direğe doğru vurdu, Muslera'nın da müdahalesi ile top az farkla kornere gitti. Köşe vuruşunda Rossi Osayi'ye kısa oynadı, Osayi karşısına Kerem'i alıp 1e1 oynadı, çizgi üzerine kadar süren 1e1de Osayi Kerem'i ekarte etti, geriye Arao'ya çıkardı, Arao bomboş pozisyonda vurdu ama Muslera 2 hamlede kontrol etti. 45+8'de Fenerbahçe'nin kullandığı kornerden sonra GS kontra atağa çıktı, Rashica'nın ceza sahası dışından vurduğu topu Altay tokatladı ve kornere gönderdi. İkinci yarıya hızlı başlayan ekip Galatasaray oldu. Rashica kazanılan taç atışını bekletmeden Oliviera'ya oynadı Oliviera Attila'nın arkasına koşu atan Barış Alper'e oynadı. Attila Barış Alper'i kontrol edeyim derken Barış Alper pozisyon hakimiyeti aldı ve topa gelişine vurdu ama Altay'ı geçemedi. Dk66da Fenerbahçe'nin kullandığı korner bir kez daha Galatasaray hızlı hücumuna dönüştü. Kerem Crespo'dan söktüğü topu (faul olabilir) Rashica'ya uzun oynadı, Ferdi kafayı vurdu top orta yuvarlakta Barış Alper'de kaldı, Barış Alper Rashica'ya oynadı, Rashica yayda boş olan Mertens'e oynadı, Mertens ceza sahasına ayak basar basmaz vurdu, Altay kurtardı. Dakika 67de Fenerbahçe bir kez daha gole yaklaştı. Osayi Dubois'den topu söktü (faul olabilir), topu sürdü, Abdülkerim müdehale yaptı Osayi yerde kaldı açılan topa King koştu ve aldı aut çizgisinde. King geriye döndü ve Rossi'ye oynadı, Rossi King ile duvar pası yaptı, rakibini çalımladı arka tarafa Lincoln'e doğru oynadı, Rashica araya girdi, top Crespo'da kaldı, Crespo'nun şutu rakipten sekti Rossi'de kaldı, Rossi bekletmeden topu havalandırıp Osayi'nin önüne indirdi, Osayi bomboş vaziyette sağ çaprazdan altı pasın biraz önünden Muslera ile karşı karşıya kaldı, vurdu ama Muslera'nın üzerinde. Osayi vurmak yerine önündeki bomboş King'e oynasa skora denge gelmesi çok olasıydı. Dk 78de maçı bitiren gol geldi. Zajc'ın rakip yarı sahanın ilk metrelerindeki kontrolsüz kafa pası Midtsjo'de kaldı, Midtsjo bekletmeden havadan Icardi ve Kerem'e doğru oynadı. Kerem kontrol edemedi top ilk pozisyonda ofsayt olan Icardi'ye açıldı, Icardi tekrar Kerem'e oynadı, Kerem karşı karşıyada iyi vurdu, top Altay'ın bacak arasından geçip ağlarla buluştu ve skor 2-0 a geldi. Golden sonra VAR Kerem'den Icardi'ye giden topta temas olup olmadığına baktı çünkü Icardi ofsayt idi ama inceleme sonunda ufak da olsa bir temas olduğuna karar verdiler ve gol geçerlilik kazandı. İzlediğim tekrarlarda bazı açılarda değmiş, bazı açılarda değmemiş izlenimi var, kesin şudur diyemem o nedenle karara itiraz edemem. Dk 84'te İCK orta saha çizgisinin 2-3 metre önünde (FB yarı sahasında) alakasız ve gereksiz bir pozisyonda Dubois'e tabanla daldı ve VAR'ın uyarısı ile direk kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Dk 90+5'te Icardi'ye atılan pasta Altay kalesini zamanında terk etti ve Icardi'den önce topa müdehale ederek pozisyonu engelledi. Dk 90+10'da defansına yardıma gelen Serdar Dursun, taç çizgisinde baskıyı görünce geriye doğru tembel bir pas attı. Icardi araya girdi, topla beraber ceza sahasına girdi, dar açıdan Altay'ın kapattığı köşeye tavana doğru vurdu üst iç direğe çarpan top ağlarla buluştu. Bu gol maçın skorunu belirledi ve Galatasaray Fenerbahçe deplasmanından 3-0 galibiyetle ayrıldı.
Maç hakkında görüşlerimi girişte yazmıştım aslında. Maç boyunca pozisyon bulduk bulmasına da organize biçimde pozisyon yaratmadık, organize biçimde oyunun hakimiyetini alamadık. Benim hayatımda hatırladığım hem oyun hem skor olarak (birlikte) en ezici GS mağlubiyeti oldu bu. 5-1 yenildiğimizi gördüm ama oyun olarak böyle bir ezilme yoktu. GS tek kale oynayıp bize oyun olarak ezdiği maçlar oldu ama o maçları biz kazandık. Ama hem oyun hem skor ilk kez oluyor. İşin kötüsü bu Kadıköy'de oldu. Yanlış anlaşılmamak adına kısa bir açıklama yapayım, GS bizi oyun olarak ezdi derken sahada planını tutan istediğini yapan ilk dakikadan son dakikaya sadece GS oldu. Bu maçın en kötü yanı momentumu tamamen rakibe kaptırmak oldu. GS'nin puan kaybı yapıp bizim kayıpsız gitmemiz lazım ki momentumu tekrar alalım bu da ne kadar gider göreceğiz.
Kısa bir önerimi de yazmak daha doğrusu yinelemek istiyorum. Zor maçlarda 3 stoperli çıkmak yerine orta sahayı 3lemek gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü bu tarz maçlarda oyunun kontrolünü orta saha hakimiyeti belirliyor. MHY-Arao-Zajc-Crespo-İsmail Yüksek gibi 5 oyuncudan 3ünün sahada yer alacağı sert bir orta saha (hatta belki diamond 4-4-2 ya da kanatları tamamen beklere bırakan 3-5-2) ile bu maçlarda oyun üstünlüğü ele alınabilir diye düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder