Beyin Cimnastiği - Fenerbahçe için yeni bir diziliş ve görev paylaşımı önerisi
Herkese merhaba,
Kısa bir ön yazı yazdım ama onu tamamen atlayabilirsiniz, bu yazı biraz ben kimim ile kendime not arasında kalmış olacak. Ana Fikir kısmından itibaren okumaya başlayabilirsiniz. EDİT: Beklediğimden uzun bir yazı oldu, zaman harcayıp okuduysanız çok teşekkür ederim.
Öncelikle bu yazı neden var. Çünkü ben de hayatın her anında kafasında tuttuğu takımı düşünenlerdenim. Bunu yapan çok insan olsa da ben sonuç/skor dışında futbolun taktik/teknik/görev kısmını da düşünmeye çalışıyorum. En basit açıdan Football Manager hastalığıdır belki. Başka bir açıdan çocukluğumuzdan beri kağıt-kalem elimizde yaptığımız kadroları bu yaşta hala yapıyorum ve Fenerbahçe'yi elindeki kadro ölçüsünde nasıl daha iyi olabilir onu düşünüyorum. Bu düşünce beynimi kemirirken Fenerbahçe'yi izlerken gördüğüm sorunlara, oynayan oynamayan oyunculara baktığımda kafamda bir filiz canlandı. Bu yazı da o filizi hem yazılı hale getirmek, hem sürekli eklemelerle olgunlaştırmak ve açıkçası fikrine güvendiğim, izlediğim birkaç kişiye link atıp onların fikrini almak istediğimden var. Çünkü ben futbolun sadece izleyicisiyim ve teknik/taktik bilgim ufak bir çocuk olduğumdan beri çeşitli liglerden mümkün olduğunca çok maç izlemekten ibaret. Bu nedenle bu fikrin güzel yanları kadar eksiklerini gediklerini görmem beni daha çok geliştirir.
ANA FİKİR
Fenerbahçe'nin güncel oyunu henüz oturmadığının farkında olsam ve değişeceğini bilsem de şu andaki oyuncu havuzu ile oynadığı oyunun %100 örtüşmediğini düşünüyorum. Hücum kısmında yavaş kalıyoruz, sayıca da az kişi kalıyoruz. Beklerimizde hem defansif hem ofansif hem de oyun kurulumu açısından büyük sorun yaşıyoruz. Ayrıca orta sahadaki oyuncuların olması gerekenden fazla alan kapatmak zorunda kaldıklarını düşünüyorum.
Futbol benim için alan yönetim oyunu. Belli bir alanda belli sayıda oyuncu ile oynanan bir oyun. Gerek hücumda gerek savunmada oyunun ve oyuncuların belirli bir bölgede yoğunlaşması/izole kalması üzerinden, kaçtıkları ve kapattıkları alanların üzerinden anlamlandırmaya çalışıyorum. Şunun farkındayım ki tüm kararlar içinde belirli bir risk barındırmak zorunda. Bu riskler bazen büyük, bazen küçük olur. Bu riskin güçlü ve zayıf olması riskin kendisinden de rakibin gücünden/zayıflığından da kaynaklanıyor olabilir.
Ben bu yazımda şu anda bu riskin zayıf karnımız olarak gördüğüm BEK BÖLGELERİNDEN alınmasını ama bunu yaparken MERKEZİN TAMAMEN KAPATILMASI gerektiğini savunacağım. Düşüncemi somutlaştırmak için kafamda ideal bir 11 ve diziliş paylaşacağım. Yazının sonunda da Hangi bölgelerde hangi oyuncuların oynayabileceğini ve bu oyuncuların o bölgede oynaması sonucunda BENCE yaratabilecekleri artıları ve eskileri değerlendireceğim. Bunun yanında bazı durumlarda hangi ikililerin olabileceğini de belirteceğim.
Öncelikle belirtmem gereken bir konu da bu diziliş ve görevlendirmelerin mevcut oynadığımız oyunu iyileştirmek için değil bambaşka bir oyuna geçiş yapmak gerektiğini ortaya koyacağının farkındayım. Ama bu bir beyin cimnastiği olacağından bunda bir sorun olmaz diye düşünüyorum.
YENİ DİZİLİŞ VE BASKI PLANLAMASI
Kafamdaki 11 ve ana diziliş şu şekilde:
Bu dizilişin amacı ne? Bu dizilişle amaçladığım şey yüksek ön alan baskısı sayesinde topu kazanıp hem takımı geri koşturmamak hem de defansı güçlü olmayan kanatları geri getirmemek. Bu nasıl olacak?
Rakip kaleci hep serbest opsiyon olarak kalacak. Kendisine geniş alanda yarı/göstermelik presler yapılacak (Oyun rakip kaleci için daralırsa tabi ki gerçek ani presler yapılacak). Kısa pasla çıkabileceği tüm adamları bloke ederek ya tuzaklı oyuncuya oynaması sağlanacak ya da uzun vurması istenecek. Uzun vurduğunda alternatifli defans hattı topları toplayacak, tuzak oyuncu ise ani baskı karşısında hata yapacak.
Baskı örneklemesini aşağıdaki gibi paylaşıyorum. En çok kullanılan 2 çıkış planı için yani hem 4-2'li hem de 5-2li rakip dizilimlerine karşı baskı planı göstermeye çalıştım. Burada bir dipnot paylaşmak istiyorum: Benim savunduğum düzen tüm oyuncuları içeren yoğun baskı değil, tamamen top aldırmamak üzerine. Şöyle ki kanatlarda 10 ve 9 numaralı oyunculardan savundukları oyuncu topu ayağına alana kadar bir baskı beklentim yok. Onlardan ana beklentim topu 1e1 oldukları oyuncuya aldırmamaları (onları pas opsiyonu yaptırmamaları) eğer topu aldırırlarsa da topu ayaklarından rahat çıkarmamalarını sağlamaları. Bunun nedeni de planımda bu bölgede düşündüğüm oyuncular olan Tadic ve ASM'nin zaafları (yaş, yavaşlık // defansa yatkın olmama, sevmeme). Sokaktaki 10 insana sorduğumuzda 10unun tarif edebileceği tempolu koşuyu yapacak oyuncular sadece merkezde yer alan baklava dilimi ve serbest oyuncu olacak (11-7-8-6 ve 5). Defanstaki 3 oyuncu kendi adamları pas bekler durumda bekleyen bir oyuncu konumundaysa 1e1 oynayacaklar, eğer onlar da geriye oyun kurulumuna gelirse alan savunarak geçişe izin vermeyecek şekilde davranacaklar.
Rakip: 4-2'li kurulum yaparsa baskı planlaması --> (Burada ayağı temiz olmayan oyuncu olarak 3 numaralı oyuncuyu seçtim ancak farklı bir oyuncu olması istenirse o oyuncu boş bırakılacak şekilde aynı kurgu uygulanabilir)
Ana amacım oyunu 3 numaralı oyuncuya yönlendirilerek 8 numarayı tuzaklamak üzerine. 6 numaralı Amrabat serbest oyuncu rolüyle topun gittiği yere hareketlenmeye hazır. Rakipte 8 numaralı oyuncu rolüyle oynan kişi çok hareket etmeyen bir oyuncu olursa serbest oyuncu rolü İsmail'e de verilebilir çünkü İsmail yüksek koşu temposu ile daha fazla alanı idare edebilir. 3 numaralı rakip oyuncu topla iyi oynayamayan bir oyuncu olmasına rağmen topla çıkmaya çalışırsa 11-10-7-5 numaralı oyuncular ani baskıyla kapatabilir. 8 numaralı oyuncuya oynanan toplarda ise zaten 1e1 oynayan İsmail varken 6 numaralı oyuncu (Amrabat) da serbest olarak baskılayacak. 8 numaralı oyuncu hareketli olup kendini sağa sola atabilir. Kendini attığı bölgeye göre 4-7 veya 2-8 de baskıya katılabilir. 11 numaralı oyuncuya oynanacak uzun toplarda ise 3 numaralı oyuncu topu almaktan ziyade aldırmamaya oynayabilir. Fazla uzun olursa kaleci, normal olursa 6 numaralı serbest oyuncu topu almak için o bölgede hazır olacak. Kanatlardaki 9 ve 10 numaralı oyunculara oynanacak uzun toplarda ise 4 ve 2 numaralı oyuncular topu aldırmayacak ama olası negatif duruma karşı pas atıldığı anda serbest olan 5 veya 6 numara o bölgeye hareketlenerek rakip karşısında 2ye1 olmak ya da en azından kademe yapmakla görevlendirilecek.
Rakip: 5-2li kurulum yaparsa baskı planlaması :
Oyunun ana planı +1 kişi olmak olduğundan günümüzde bir çok takım oyun kurulurken 5liye dönüyor. Ülkemizin takımları bunu savunma amaçlı yapsa da dünya futbolu genelinde bu durumun aslında hücum amaçlı yapıldığını, oyunu kurmak amacını taşıdığını görüyoruz. Benim öne attığım bu düzendeki baskı planlaması da bu durumda nasıl işleyebilir onu düşünüyorum. Bu örnekte rakip takım ister doğrudan 5li olsun ister savunma arasına ilave oyuncu girsin temel mantık değişmiyor. Sadece bu düzende serbest oyuncu rolüne İsmail'in kayması gereğini düşünüyorum. Çünkü rakip defans 5li olacağından savunma merkezleri gerileyecek, açılan alan büyüyecek ve İsmail temposuyla daha büyük alanda baskı yapmaya takımdaki en uygun isim diye düşünüyorum. Burada plan biraz daha riskli kurulabilir. Oyuncular 1e1 eşleştikleri oyuncuya yakın durabilir top aldırmama amaçlı. Bunu da topla savundukları adam arasında kalarak (kendi adamlarından uzaklaşmadan) yapabilirler. Bunu kırmanın 2 yolu olacak 1) bizim adamın üzerinden havadan oynamak (bu nedenle yakın oynamaları gerekiyor zaten havadan inip kontrol etme süresinde o oyuncuyu bozacak şekilde dibinde bitebilmeliler) 2) sürekli hareket halinde olup kendilerini boşa çıkarmaları burada da pas kanalını sürekli risk altında tutmaya devam etmeliyiz. Burada en büyük risk defans arkasına atılacak uzun toplar olacak çünkü bu yerleşimde rakip doğru derinlik ve genişlik verebilirse arka 3lümüz 1e1 eşleşmek zorunda kalacak ve onlara destek olabilecek bir serbest oyuncu olmayacak. Bu nedenle arka 3lünün o topları asla aldırmamaları şart. Gerekirse formalarının içinde oynamaları lazım. Taç olur, faul olur her şey olur ama rakibin topu alıp kendilerini geçmelerine izin vermelerine müsaade etmeleri olmaz.
OYUN KURULUMU
Şu anda yaşadığımız temel sorunlardan biri oyun kurulumu: topu oyuna nasıl sokacağımız, topu ileriye nasıl taşıyacağız. Benim önermemde ana plan baskı ile topu kazanmak olduğundan aslında oyun kurulumu 2.planda. Çünkü hiç defanstan oyun kurulamasa bile TEORİK olarak topu uzun vurup taç-aut yapıp topu rakibe geçirip aynı baskıyı tekrar başlatabiliriz. Ancak Fenerbahçe gibi baskın/dominant takımlarda oyun kurulum planları elzem. Biz şu anda defansta pas kalitesi olarak ayağı sıkıntılı oyuncular kullandığımız için (Becao?, Mert Müldür, Osayi, Jayden) genellikle Mou stoper ikisini Djiku-Çağlardan kuruyor. Ancak Djiku çok formsuz. Artık Amrabat opsiyonuyla ana top dağıtıcı o oldu. Stoperlerin arasına girerek kanatları ileriye çizgiye atıp kötü! ayakları ayaklarını kullanma zorunluluğundan (baskının göbeğinden) çıkarttık. Ancak bu planda bir sorun şu an için orta sahanın ana pas alıcısnın Fred olması. Ben Fred'in yüzü kendi kalesine dönükken top alma konusunda kötü olduğunu (Fenerbahçe standartları için) düşünenlerdenim. Szymankinin daha ilerideki bağlantı noktası olması nedeniyle orta sahada baskıya en elverişli oyuncu konumunda. Benim beklentim kanatların Osayi-Kostic olacağı ve böylece ayağı iyi bir kanat ve dribling yapabilen bir kanatla beraber oyunumuzun üst seviyeye çıkacağı. Ancak bu yazının konusu olan yeni oyun düzeninde bu oyun kurulumu nasıl yapılabilir onu düşünüyorum. Beyin cimnastiğinin oyun kurulumu safhasına hoş geldiniz. (Paint terk yeteneklerim için özür dilerim)
1) En muhafazakar deneme: 3lünün önüne Fred yerine Djikunun top alması. Yukarıda değindiğim gibi mevcut düzende 3-1 oyun kurarken 1 Fred olunca yaşanan sıkıntıları azaltmak için 3-2 oyun kurmak ve orada oyunculardan birinin Djiku olması. Arka 3lüde ana oyun kurucu Amrabat olunca Djikunun en öne çıkan özelliği olan topu oyuna sokma kısmında kullanılamaması ortaya çıkıyor. Hem bunu gidermek hem de Fred & İsmail'in zayıflığı olarak görünen yüzü kendi kalesine dönük top alma kısmında onları rahatlatacak ayağı iyi bir opsiyon olarak Djiku o bölgeye yerleştirilebilir diye düşünüyorum.
Görselde 6 numara Amrabat'ı 3 numara Djiku'yu temsil etmektedir. Becao ve Jayden biraz açılıp araya Amrabat girince o bölgede olan Djiku öne çıkıp pas opsiyonu olabilir. Böylece adam merkezli savunma anlayışında kendisini kolaçan edecek oyuncunun da kafası karışabilir. Rakiplerin savunmamızı Becao üzerine yönlendirebileceği göz önüne alındığında Djiku'nun ona yakın olması avantaj olabilir. İlk 5li hat topu ikinci 5li hatta aktardığı anda 5 kişilik bir hücum gücümüz olacaktır.
2) Muhafazakar Maxi denemesi. Bu da mevcut düzen planlarından biri aslında. Günümüzden ziyade hazırlık maçlarında daha çok görmüştük. Oyunun sağ tarafa yığılması ve uzun ters toplarla Maxi'ye geniş alan sağlamak. Burada amaç oyun kurulumunu sağa dayanarak yapmak, geride pas çevirip uygun zamanda sola uzun oynayıp Maxi'ye min rakip max alan sağlamak. Bu pasları atabilecek oyuncular olarak Amrabat, Djiku, Fred, Szymanki ve Tadic'i kullanabiliriz. Burada 2 önemli nokta var. Olumsuz denemede yani topu Maxi ile buluşturamaya karşı Jayden'ın onun arkasındaki boş alanı kapatmaya hızlıca gitmesi gerekiyor (mavi çizgiler). Olumlu denemede yani Maxi'nin topu alıp ilk rakibini (muhtemelen 2 kişi olacaktır) geçtiği anda onun hızına uygun olarak Szymanski-Tadic-En Neysri 3lüsü ceza sahasına hareketlenmeli. Burada büyük ihtimalle pas Maxi'ye atıldığı anda bu hareketlenme gerçekleşmeye başlamalıdır.
4) Kesinlikle uygulaması en zor olan Üçgen delisi 3-4-3: Bu taktiğin uygulanmasının çok zor olduğunu düşünüyorum. Hatta belki fazla De Zerbi/Farioli oyunu gibi. en geri 3lüyü hiç bozmadan Amrabat-İsmail-Fred-Szymanki 4lüsüne çok güvenip hızlı ve düzgün pas örgüleri yaratmaya dayanıyor. Bu 4 oyuncu sürekli yer değiştirerek her durumda "üçgenler" yaratacak ve pas opsiyonu olacak daha sonra uygunluğa göre gerek kısa gerek uzun pasla ön 3lüye topu iletip hep beraber ileri çıkarak hücumu da 4-3 şekline getirecek. Burada benim amacım arka 3lünün ve Livanın topa 1 kez dokunması ile topun orta 4lüye taşınması. Daha sonra baskı durumuna göre hızlı al-verler ile pas atacak boşluğun yaratılması ve topun ileriye isabetle aktarılması. Top ön 3lüye aktarıldığı anda bu 4lü blok halinde ileri çıkıp yeni "üçgenler" yaratacak ve/veya bölgesel baklavalar oluşturarak derinlikli bir pas alanı oluşturacaklar.
Şekil A- Üçgen örgüsü
Şekil B-Hücum örgüsü top Solda
Şekil C-Hücum örgüsü top Sağda
4-Kare Organizasyon: Bu görevlendirmede ana amacım oyun kurulumunu merkezde bir kare oluşturarak yapmak şeklinde olacak. Becao ve Jayden'ı kanatlara iterek oyunu genişletmek, merkeze Djiku-Amrabat-Fred-İsmail şeklinde bir kare kurmayı düşünüyorum. Amrabat ile Djiku arkada 2li kalarak oyun kurulumunun 2 beyni olacaklar. Gelecek yoğun baskıya karşın uzun pas opsiyonları her halükarda saklı kalmak kaydıyla önlerinde al-ver yapabilecek İsmail-Fred ikilisi olacak ve rakiplerin bu düzende Fenerbahçe'yi bozmak için çok fazla sayıda adamla baskı yapması gerekecek. Bu da en ufak boşlukta Fenerbahçe'nin hücum hattına çok büyük fırsat verecektir. Çünkü bu kare için en az 3 adam görevlendirmeleri gerekirken kanatlara (Jayden/Becao/Tadic ve ASM) birer , ortaya (Szymanski-En-Nesyri) 3 adam vermeleri lazım. Bu da en ufak hatada, çalımda, ver-kaçta Fenerbahçe'nin pozisyon bulacağını gösteriyor.
Bunlar gibi daha bir çok oyun kurulumu planı yapılabilir elbette. Ben sadece oyuncu kalitesi, yapıp-yapamadıklarına göre opsiyonları çoğaltmak üzerine yöntemler önerdim. Mesela Fred ve İsmail'in yüzü kalemize dönükken top almakta sorun yaşamalarına değindim ama oyun kurulumunda ikisine yine bu rolü tanımladım. Farkı bu sefer ikisini her zaman beraber aldım ve her zaman arkasına (kendileri ile kale arasına) net tamponlar koydum.
SAVUNMA YERLEŞİMİ
Baskımız kırılırsa savunmaya kanatları getirmeden nasıl savunacağımızı düşünüyorum. Ligde derbi maçlar içinde maç içinde 1-2 kere olur ki onda da çok önem vermiyorum, çünkü skor alınmış olursa zaten gerekli defans hamleleri yapılır istenilen sisteme dönülür, ya da full defansif yapılara geçilir oyuncu değişikliği ile. Ama rakiplerin baskımızı kırıp sete yerleştiği kısıtlı anlarda nasıl durabiliriz ona da bakalım. Burada 3 temel alan yönetimi uygulayabiliriz kanaatindeyim.
İlk etapta topun yerine göre ters kanattan ya da hoca tercihi ile düz kanattan savunma Amrabat ya da İsmail'in savunmayı 4lemesi eksilen bölgeye Fred'in yerleşmesi ile ile klasik 4-2 savunma bloğu kurulabilir. Oyuncu birebirde çok etkili bir isim değilse, adam geçip içeri girmeye, çizgiye inmeye, denge bozmaya çalışmıyorsa bence toplu alana Amrabat/İsmail gitmesi daha mantıklı. Çünkü yapılacak şey ya pas ya da orta. Bu durumda bunu yapacak rakibin karşısındaki adam bence arka direkteki oyuncuya kıyasla daha az etki gösterecek. Yani arka direkte ters kademeyi yapacak oyuncu orjinal stoper ya da Jayden olacak. Bence bu İsmail ya da Amrabat'ın olmasından daha iyi.
OYUNCULAR VE OLASI ROLLERİ
Yazımın son kısmı ise bu düzende değişebilecek oyuncular, ve hangi oyuncunun hangi rolde oynayabileceği üzerine olacak.
Öncelikle benim şu ana kadar yazdığım tüm planlarda belirlediğim 11i tekrar hatırlatayım:
Bu plan benim en ofansif 11'im denilebilir. Bunun nedeni ise savunma amaçlı bırakılan oyunculara oldukça güveniyor oluşum.
Alternatif bir 11 olarak daha tempolu bir 11 önerim için MEDİNA geldiğinde (veya MHY) Szymanski'nin yerine 11e yazılabilir ve Szymanski Tadic yerine sağ kanatta olur.
Daha dengeli denemeler için sol kanatta Kostic VEYA sağ kanatta Osayi denebilir. Ayrıca kanatlardan birinde Oğuz Aydın da denge katabilir.
Defansif 11 için bir kanatta Kostic diğerinde Osayi olabilir. Tamamen defansif anlayış için ise sol kanatta Jayden, sağ kanatta Osayi oynayabilir.
Şu ana kadar çok kötü performans gösteren (kendi performansının çok altında bence) Mert Müldür de defansif dizilişte sağ kanatta yer alabilir. 3 stoperle oynarken daha rahat olacaktır. Kendisinden tek beklenti tempo katması olacağından zorlanmaz. (Full defans düzeninden bahsediyorum)
KALECİLER: Tüm kalecilerden aynı rol bekleneceği ve kaleciler arası hiyerarşi belli olduğu için bir yorum yapmaya gerek görmüyorum.
STOPERLER (DEFANS/AYAK KALİTESİ)
Becao (D5/A2): Takımın en iyi stoperi. Stoperlik melekeleri tam. Hız ve ayak konusunda zayıf belki ama bunu hamleleriyle kapatıyor. Benim futbol anlayışımda ilk yazılacak stoper.
Djiku (D4/A5): Takımın stoperleri arasında Çağlarla beraber ayak olarak en iyisi. Aklı maçtayken defansif olarak da çok iyi. Bu sezona kötü başladı evet, hatta yukarıdaki tüm yazılarda güncel formlara göre 4.olması gereken (yerini Çağlara bırakmalı) oyuncu. Ama geçen sezonki performansına istinaden onu yazdım.
Jayden (D4/A2): Jayden hızı ve gücüyle sol stoper rolü için ideal bir isim. Temposu ve dripling yetenekleri de onu bu rol için ideal yapıyor. Zayıf olduğu oyun kurulumunda yer almadığı yapılar ve arkadaki geniş boşlukları kapatabileceği hızıyla yıldızı daha da parlayacaktır diye düşünüyorum.
Çağlar (D4/A4): Becao ve Djiku ile genel anlamda denk bir stoper benim gözümde. Hatta güncelde 4lü oynadığımız düzenlerde Becao-Çağlar oynamalı diyorum. Bu düzende 3 stoperden herhangi biri olarak rahatlıkla oynar. Tam bir joker stoper. MOU istese 4 oyuncuyu her maç birini dinlendirerek oynatabilir öyle bir netlik.
Mert Müldür (D2/A2): Açıkçası bu düzende oynayacak 3 stoperden birinin bek orjinli olması çok önemli. Mert de teorik olarak boylu poslu hantal olmayan bir oyuncu olarak teoride uygun. Ama bu yıl gösterdiği defansif zaafiyetler bu rol için kendisini uygun görmememe sebep oluyor. Ama teorik olarak 5.stoper o olmalı bu rotasyonda.
Yusuf Akçiçek (D?/A?): Açıkçası hiç izlemediğimiz için yorumda bulunmam gerçekçi olmaz.
Samet Akaydın (D2/A1): Fenerbahçe kariyerinin bitmiş olması gerektiğini düşünüyorum. Gömülü oynayan savunmalarda yıldız olabilir ama benim planladığım düzende iyi performans gösterebileceğini düşünmüyorum
Serdar Aziz: (D2/A1): Fenerbahçe kariyerinin bittiğini düşünüyorum
MERKEZ ORTA SAHA (OFANS/DEFANS/TEMPO/AYAK KALİTESİ)
Amrabat (O2/D4/T3/A5*): Defansın önünde oyun kurmak ve top dağıtmak için biçilmiş kaftan. Müdahalelerinde sert, kısa mesafe temposu ise sağlam göründü. Fenerbahçe'nin hemen hemen her planında vazgeçilmez oyuncusu olacak gibi.
Fred (O4/D3/T5/A4): Takımın vazgeçilmez bir diğer oyuncusu. Oyunu çok fazla değiştiriyor. Özellikle önde baskı ile oynanan oyunlarda hem kendi performansını hem de takımın performansını 5.vitese çıkarıyor. Her düzende vazgeçilmez bir 11 oyuncusu.
Szymanski (O4/D/T5*/A3): Geçen sezonun başında ceza sahası yayı çevresinde ve half-spacelere savunma arkasına koşular atarak çok gol kaydetti. Fredin sakatlığı döneminde oyununu 20-25 metre geri çekince kat ettiği mesafe ve efor arttı, skor yapıcılığı azaldı. Bu baskı düzeninde yine kaydedeceği mesafe az olacağından top ayağına geldiğinde daha diri olacaktır ve daha çok gol atacaktır, kendine gelecektir.
İsmail (O2/D5/T5*/A3): Takımın dinamosu. İster box to box olsun ister line to line olsun her zaman mücadelesini sonuna kadar verir. Rakiplere sahayı dar etmesiyle bence vazgeçilmez oyuncularımızdan biri. Benim önerdiğim düzende belirli ama çok geniş olmayan bir alanı tek başına kontrol etmesi gerektiğinde rakipleri o bölgeye gömer. En çok eleştirildiği konu olan topu daha hızlı hareket ettirme görevinde de ana veya ilk yedek oyuncu da olmayacağından kafası daha rahat olur, sadece kendi en iyi olduğu alana odaklanır. Böylece kendine aşık eden performansın dahi üstüne çıkar.
MHY (O3/D2/T4/A3): Saha dışı komutanlığını sakatlık ve cezalardan bir türlü sahaya yansıtamadı. Ancak ana planda olmasa da alternatif olarak, rotasyon veya kısıtlı sürelerde getireceği enerji ve tempo ile takıma ve oyuna şok cihazı etkisi yapabilir, tempo ve baskı düştüğü anlarda oyunu canlandırır. MHY için olumlu/olumsuz her şey söylenir ama koşmadı mücadele etmedi denemez. Bu oyun planında yapacağı ana görev de bu olacağından kendisinden sadece olumlu performanslar görürüz diye düşünüyorum.
Bartuğ (O2/D2/T2/A4): Hazırlık döneminde kendini gösterdi ama diğer oyunculardan en büyük eksiği temposu ve sertliği. Kendini geliştirmesi gereken en önemli hususlar bunlar. Benim önerdiğim sistemin istediği minimum tempo miktarı yüksek olduğu için Bartuğ için forma şansı pek görmüyorum (belki skor aldıktan sonra) Ancak kendisi temposunu ve sertliğini arttırabilirse Amrabat gibi ona muhteşem öğretmen olabilecek biriyle çok fazla geliştirebilir kendisini.
SAĞ KANAT (OFANS/DEFANS/TEKNİK/HIZ)
Tadic (O5/D2/T5*/H2): Takımın beyni. Temposu dar alanda yeterli olsa da mesafe açıldıkça gücünü çok gereksiz kullanıyor. Bu düzende kendini çok yormadan sadece alanını koruyup savunduğu adamı pas opsiyonu olmaktan çıkarırsa (ki bu konuda çok iyi zaten) tüm gücünü ofansta kullanabilir ki bunun onun etkinliğine yapacağı pozitif katkıyı hepimiz biliyoruz.
İCK (O5/D1/T5/H3): Son 2 yılda kendini çok iyi evirdi. Skorer özelliğini geliştirdi, oyun kuruculuğu kaybetmedi. Hiçbir zaman atletik bir oyuncu olmadı ama artık güçlendi ve kolayca yıkılan ya da ikili mücadeleden kaçınan biri değil. Tam tersine ikili mücadelede ayakta kalan o oluyor. Bu sezona başlayamadı ama ben kendine iyi bakarsa gün geçtikçe daha çok forma alacağına eminim. Bu düzende de Tadic için dediklerim geçerli kendisi için.
Cengiz (O5/D1/T3/H3): Sen eskiye biz deliye diyebileceğimiz bir durum. Başakşehir veya ilk Roma yılındaki Cengiz 11e ilk yazılacak oyuncu olur. O Cengiz hem sağda hem solda oynayabilir. Gerek adam geçmesi, gerek ortaları, gerek şutları her şey var Cengiz'de. Yeter ki o da gelsin oynamaya karar versin.
Oğuz Aydın (O4/D2/T2/H4): Hiç görmediğimiz için net yorum yapamıyorum. Ama geçen yıl Alanya'da izlediğimiz oyuncu bize aranan kan olabilir. Beklentileri karşılarsa solda Maxi sağda Oğuz dahi olabilir. Maxi kötüyse direk keser Oğuz oynar ama dediğim gibi hiç görmedik. Umarım MOU onu hazırladığı için henüz görememişizdir ama beklentim olan bir oyuncu.
Osayi (O3/D3/T2/H5): Dengeli veya Defansif dizilişler için Osayi muhteşem bir oyuncu. Hızı, atletikliği, dribling yeteneği ve bence takımda tek çizgiye kadar inebilecek oyuncu olmasıyla alternatifsiz bir oyuncu. Bu düzende gerek takıma denge katsın, gerek dinamizm/atletizm getirsin gerek farklı bir alternatif olsun diye oynatılabilir.
Mert Müldür (O2/D3/T1/H3): Milli takımda gösterdiği performansa bakınca Mert bu rolü çok iyi oynar. Tüm koridor onda olacak, temposuyla git-gel yapacak, kendini ceza sahası içine sokacak ve defansta hata yapmayacak yapsa da 3 stoper onu kotaracak şekilde oynayabilir. Bu sezona çok fazla defansif hatayla başladığı için bu kadar alternatif arasında sona düştü.
SOL KANAT (OFANS/DEFANS/TEKNİK/HIZ)
ASM (O5/D1/T5/H5): Çok hızlı, çok teknik, durdurulamaz ama kararlarında sorun var. Zamanlama hatası çok yapıyor. Kalitesi bu ligin çok üzerinde, en tepede. Ama karar vermeyi öğrenebilecek mi bilmiyoruz. Ayrıca defansa katkı vermemesi onu üst klasmandan alıkoyuyor.
Tadic (O5/D2/T5*/H2): Kendisi için sağ kanatta ne dediysem aynıları sol kanat için de geçerli.
Kostic (O4/D2/T5/H3): Bence Fenerbahçe'nin mevcut oyununu değiştirecek oyuncu olacak. Tüm kulvarı kullanmaya alışık, adrese teslim orta yapmakta bir dünya markası kendisi. Benim önerdiğim oyunda Maxiden daha dengeli yapar solu. Maxinin çalım yeteneği daralan rakibi açmakta önemli, Kosticte bu yok belki ama onun yerine ortaları var.
Jayden (O2/D4/T2/H5): Bu düzende Jayden oyunu daha defansif yapacaktır. Gol yememek gereken dakikalarda Jayden sol kanatta defansif bir kanat olarak çok katkı verecektir. Temposu sol kulvarı komple domine eder zaten.
Oğuz Aydın (O4/D2/T2/H4): Kendisi için sağ kanatta ne dediysem aynıları sol kanat için de geçerli.
Ryan Kent (O3/D2/T3/H3): Fenerbahçe'de bir daha forma şansı bulacağını sanmıyorum. Kendisi devre arasından itibaren lisansız bir oyuncu olacaktır.
Levent Mercan (O2/D2/T2/H2): Fenerbahçe'de forma şansı bulmasını beklemiyorum.
SANTRAFOR (OFANS/TEMPO)
En-Nesyri (O5/T4): Santrafor koşuları olan, pres yapabilen, savunma arkasına sarkabilen bir oyuncu olarak benim önerdiğim sisteme en uygun oyuncu diye düşünüyorum. Rakibi kapattığımızda Dzeko da aynı işlevi görebilir ama bence hem Maxinin hızına hem de Kostic'in ortalarına en uygun isim En-Nesyri.
Dzeko (O5/T2): Oyun kurulumu için kilit oyuncu. Fenerbahçe şu anda o varken oyun kurabiliyor. Ama yaşı ve temposuyla geniş alanda iş yapamıyor. Fakat baskıyla rakibi kapattığımızda pres yönlendirmesi ve tecrübesiyle çok iş yapacaktır.
Cenk (O4/T2): Fenerbahçe kariyeri çok az dakikayla ve şansız başladı. 2 golü olabilirdi (Lille-Göztepe) ikisi de olmadı ve iki maç da Fenerbahçe'yi yaraladı. Ceza sahası içi golcüsü olarak son dakikalarda 2. tehdit olarak her zaman iş yapabilir, gol atmayı biliyor sonuçta, bu unutulan bir şey değil.
Tadic (O5/T2): Oynayacağını sanmıyorum ama Ajaxtaki muhteşem sahte 9 performansına istinaden aynı rolle bir alternatif olarak görmekten alıkoyamıyorum kendimi.
Yorumlar
Yorum Gönder