TSL-W11-Fenerbahçe 1-0 Başakşehir

 Herkese merhaba,

    Fenerbahçemiz ligin 11.haftasında kendi oynamış olduğu 10.maçta ligin bence Fenerbahçe ile birlikte en iyi takımı olan (lig ve Avrupadaki yürüyüşünü göz önüne alarak) Başakşehir ile karşılaştı. Başakşehir yavaş ama sağlam pas oyununu hızlı birebirde adamın içinden geçen kanatlarıyla birleştirerek goller bulan bir takım. Savunmasını anlatmaya gerek yok zira bu maç öncesi ligde 2si penaltıdan olmak üzere toplam 3 gol yemiş bir takımdı.

    Fenerbahçemiz karşılaşmaya 3 stoperli 3-5-2 ile 3-4-1-2 kırması bir düzenle çıktık. Kalede Altay, stoperler Serdar Aziz-Gustavo-Attila Szalai, sağ kanat bek Ferdi, sol kanat bek Lincoln, orta ikili İsmail-Crespo, hücum hattı ise İCK-Valencia ve Batshuayi 11i ile sahadaydık. Değişikliklere değinecek olursak önce dk 67de sakatlanan İsmail Yüksek yerine Willian Arao oyuna dahil oldu. Daha sonra dk74'de Jesus artık klasikleşen hücum oyuncularının tamamını değiştirme hamlesini yaptı ve İCK-Valencia-Bats oyundan çıkarken yerlerine Rossi-Emre Mor ve Pedro dahil oldular. Son değişiklik ise 90+1'de Ferdi yerine Osayi'nin oyuna girmesiyle gerçekleşti.

    Önce maçın genel izlenimlerini, sonra istatistikleri, daha sonra ise önemli pozisyonlara değinmek istiyorum. Bu maç benim için önemliydi. Beşiktaş'ın sezon başındaki tempolu oyununu bozan yüksek isabetli pas oyunu karşısında bizim yüksek presli oyunumuzu görmeyi çok istiyordum. Maç hemen hemen tüm maç boyunca kontrolümüzde geçti. Ancak bir türlü oyunu açacak golü bulamadık. Değişiklikler sonrası Rossi'nin attığı efsane gol ile şampiyonluk yolunda önemli bir virajı döndüğümüzü düşünüyorum. Maç içi en önemli hamleler olarak Başakşehir ön 3lüsünde Traore'yi Attila ile Okaka'yı genelde Gustavo bazen de Serdar Aziz ile savunurken Serdar Gürler'i savunmak ise Ferdi'ye aitti. Serdar Aziz ve Gustavo'dan hangisi Okaka'da değilse Başakşehir'in uzun toplarında öne çıkıp ön liberolaştı. Maç genelinde Gustavo'nun Okaka'yı çok iyi savunduğunu düşünüyorum.

        Öncelikle momentum haritasına baktığımızda Fenerbahçemizin ne kadar ağır bastığını görüyoruz. Gerçekten maçı domine etti ve Başakşehir'e oyun üstünlüğünü bırakmadı. İki takımın oyun karakterini kısaca özetlemek gerekirse Başakşehir top bende olsun yavaş yavaş emin paslarla çıkayım takımıyken Fenerbahçe top bana gol atarken lazım top onlarda olsun ben topu kapıp gole gideyim düşüncesinde bir oyun anlayışı benimsiyor. Bu nedenle de maç öncesi topun daha çok Başakşehirde olduğu, Başakşehir'in bizden çok daha fazla pas yaptığı bir oyun bekliyordum ancak öyle olmadı. Fenerbahçe topa %57 ile daha çok sahip olan takım olurken 349u isabetli 445 (%78) pas yaptı. Başakşehir ise toplamda 350 pas yaparken (bizim isabetli pas sayımız kadar) bunların 265i (%76) isabetli oldu. Bu da Fenerbahçe'nin Başakşehir'i normal oyununun dışına ittiğini gösteriyor. Fenerbahçe bu maçta 7si ceza sahası içinden olmak üzere 14 şut çekerken bunların sadece 3 tanesinde isabet sağladı. Başakşehir tarafından bloklanan şut sayımız ise 5. Başakşehir ise son dakikada gelen 1 isabetli şutla birlikte toplam 3 şut çekerek (2si ceza sahası içinden) maçı tamamladı. İlginç bir istatistik olarak Driblinglerde Fenerbahçemiz 8/15 yaoparken Başakşehir 2/11 yapabildi. Gole gidiş yöntemlerinde driblingin ne kadar önemli olduğunu düşündüğümüzde savunma önlemlerimizin ne kadar başarılı olduğunu görebiliriz.

    Önemli anlara değinecek olursak ilk tehlikeli atak dk19da başakşehirden geldi. Uzun topu karşılayan Gustavo Crespo'ya oynadı, Crespo pas hatasıyla topu kaptırdı ve Başakşehir'li oyuncular hızla uzun oynayıp Traore'yi topla buluşturdular. Traore topu sürdü ceza sahasına girdi vurdu top az farkla auta gitti. Dk 32'de bu sefer gole yaklaşan takım Fenerbahçe'miz oldu. İCK'nın ceza sahası dışından şutunu Volkan Babacan kornere yumrukladı. Korneri Lincoln kullandı ve ön direğe kesti. Başakşehirli oyuncular topu ceza sahası dışına yolladılar. Topu alan İsmail sol taç çizgisindeki Lincoln'e oynadı. Lincoln kendine yanaşan Ferdi'ye oynadı, Ferdi sağ ayağıyla içeri ortaladı Bats iyi bir kafa vuruşu çıkardı ama kaleci Volkan Babacan başarılı şekilde topu kornere çeldi. Dakika 33de Fenerbahçe'nin net bir penaltısı verilmedi. İCK'nın sağdan yolladığı pası ceza sahasının sol çizgisinde Lincoln kontrol etti, Lincoln'ün ortasını Ömer Ali kapalı kolunu açarak kesti ama ne hakem ne de VAR bunu "nasıl olduysa göremedi". Sanıyorum ki hafta içi sahada top oynayamayan takım yöneticilerin Fenerbahçe çok penaltı kazanıyor ağlamaları nedeniyle bu hafta vermeyelim dediler. Fenerbahçe sezon başından beri hem ligde hem de Avrupa'da en çok penaltı kazanan takımların başlarında yer alıyor ve bu penaltılar arasında haksız veya tartışmalı bir penaltı yok. Dakika 37de Fenerbahçe bir kez daha tehlikeli geldi. İCK yine sağdan topu sürüp soldaki Lincoln'ü gördü. Lincoln arka direğe ortaladı. Valencia kafayla topa vurdu ama top üstten auta gitti. Dk 42'de bu sefer Serdar Aziz ile gole yaklaştık. Crespo'nun kullandığı serbest vuruşta Gustavo indirdi, Serdar Aziz zor pozisyonda vurdu ve top az farkla üstten auta gitti. Dk 49'da Traore ceza sahasının hemen dışından kaleyi yokladı ama top çok az farkla üstten auta gitti. Dk 70'de rakip yarı sahsının ortasından kullanılan serbest vuruşta İCK topun üzerinden atladı, Crespo sağ tarafa Serdar Aziz'e gönderdi, Serdar çalışıldığı belli olan bir şekilde penaltı noktasına doğru Arao'ya indirdi ama Arao kötü vir kafa vuruşu yaptı ve Başakşehirli oyuncular topu uzaklaştırdı. Dakika 76'da Fenerbahçe'nin 2.penaltısı da verilmedi. Kullanılan köşe vuruşunda Hasan Ali Gustavo'nun boynuna sarılıp indirdi ama hem maçın hakemi hem de VAR hakemleri görmemeyi tercih ettiler. Dk 79'da Ferdi binbir emekle getirdiği topu Crespo'ya oynadı, Crespo boştaki Arao'yu gördü. Arao'nun orta/şut karşışımı vuruşunda Pedro kafa vuruşu için atladı ama topun yüksekten girmesi etkisiyle dokunamadı. Dk 82'de gole yaklaşan isim bu sefer Lincoln oldu. Serdar Aziz ve Arao yaptıkları eş zamanlı baskıyla topu orta yuvarlakta Okaka'dan kaptılar. Rossi topu Emre Mor'a oynadı. Emre çalımlarla ceza sahasına kadar gitti ve soldan gelen Lincoln'ün önüne attı. Lincoln biraz yavaş kalınca Başakşehirli oyuncu kayarak müdehale etti ve şutu kornere gönderdi. Beklenen, istenen, hak edilen gol dk 84'te geldi. Lincoln savunma arkasına koşu gösteren Pedro'yu kaçırmaya çalıştı, ama bu maç stoper oynayan Mahmut araya girdi ve topu kalecisi Volkan Babacan'a gönderdi. Pedro Mahmut'u kapatacak şekilde koşusunu kaleci Volkan'a doğru sürdürdü ve Volkan merkeze doğru uzun oynamak zorunda kaldı. Orta yuvarlağa ulaşmayan topu Arao kontrol etti ve topu sürmeye başladı. Biglia Arao'ya çıkınca boştaki Rossi'ye oynadı ve koşusuna devam etti. Topu Rossi'ye oynadığında Mahmut solda kalmıştı ve Rossi'yi kapatmak için depar atmaya başladı. Duarte Pedro'yu savunmak zorunda olduğu için Rossi'ye çıkamadı ki Rossi topu alıp sağa doğru hamle yaptığı anda Pedro sola doğru koşarak açıyı boşalttı.  Bu arada bu pozisyonda Duarte'nin de rakip ceza sahasını ortadan ikiye bölersek sol yarısunda olduğu söylemeliyiz. Duarte ile sol bek arasına ise Arao koşu attı. Burada normalde olması gereken Rossi'nin topu Arao'nun önüne yuvarlaması ve Brezilyalı oyuncunun kaleci ile karşı karşıya kalması idi ancak Rossi yayın önünden mükemmel vurdu ve Volkan Babacan'ın koruduğu köşeden onun üzerinden giden müthiş bir plase ile Fenerbahçemizi 1-0 öne geçiren galibiyet golünü attı. MLS'de bunun benzeri bir çok gol atarken bizde bu golleri bir türlü atamaması nedeiyle çok tartışlan Uruguay'lı umarım sonunda şeytanın bacağını kırmıştır. Dk 93'te Başakşehir'in tek isabetli şutu geldi. Oyuna sonradan giren Kenny topu Lincoln'ün ayağından kaptı ve sağ taç çizgisi ile ceza sahası çizgisi arasından hareketlendi. Yerden yaptığı ortayı Attila az farkla sıyırdı ve Aleksic tekte kaleye sert bir şut çıkardı. Altay müthis bir refleks ile topu kornere çelerek 3 puanı getiren bir diğer isim oldu.

    Bu maçta aldığımız 3 puan ile birlikte MAÇ EKSİĞİMİZE RAĞMEN liderlik koltuğuna oturmuş olduk ve umarım sezon sonunu hiç o koltuktan kalkmadan elimizde şampiyonluk kupasıyla bitiririz.