Bu Devirde Blog mu Kaldı?

 Herkese merhaba,

    2022-2023 sezonu için yazı yazmaya karar verdiğimde aklıma ilk bu soru geldi açıkçası. Düşündüm ben bile blog okumuyorum artık insanlar niye benim yazılarımı buradan okusun. Günümüz şartlarında en mantıklı 2 seçeneğin Youtube ve Twitter olduğunun ben de farkındayım. Ancak 2021-2022 sezonunda youtube u denedim ve başaramadım. Bir kaç nedeni var. Benim açımdan en önemlisi diksiyonum kötü, alfabe benim için normalden daha kısa. Ses tonumu da beğenmiyorum. Beynimde duyduğum ses çok güzel olsa da dışarıya çıkan ve kayıttan dinlediğimde sevmediğim bir sesim var. Başka bir neden de kötü bir maç sonrası yüz ifadem çok depresif. Kendimi kötü etkiliyorum. Bütün bunların etkisiyle bir yerden sonra youtube işini beceremediğimi üzülerek fark ettim. 

    2022-2023 sezonu için yine bir hevesle başladım. Elbette sonunu bilmiyorum. Ancak bildiğim şey kendimi ifade etme isteğim. Maçları tek başıma izlediğim ve duygularımı kimseyle paylaşamadığım için, hatta evde uyuyan ufak bir çocuk (3 yaşında) olduğu için çoğu zaman ses bile çıkaramadığım için (gol attığımızda bağıramamak çok acı) duygularımı istediğim gibi yaşayamıyorum maalesef. TVlerde boş boş konuşan insanları gördükçe de deliriyorum. Kişisel görüşüm TVye çıkan insanların çoğunluğu (%90+ bir oran) futbol konuşmaya değil, show yapmaya çıkıyor. Sonuçta orası show business ama ben bunu istemiyorum. Ben saha içindeki futbolu konuşmak istiyorum. Yukarıda yazdığım gibi konuşmayı beceremediğim için de yazmayı istiyorum. Bu yazılarımı da günümüzü yakalamak adına twitter'da ve içimi sınırsızca dökmek için bu blogda yapmak istiyorum.

    Umarım güzel bir sezon olur. Gönlümden geçen elbette Fenerbahçe'nin şampiyonluğu. Bu blog da zaten Fenerbahçe'nin maçlarını ALP PARANTEZİNDE yazmak için var. Başta Fenerbahçe'nin maçları olmak üzere mümkün olduğunca çok maçı mümkün olduğunca konuları dağıtmadan yazmak istiyorum.