Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu - Slovacko Maçları

 Herkese merhaba,

    Kiev'e elenen Fenerbahçe yoluna Avrupa Ligi 3. Ön Elemesinden devam ediyor. Bu turda Fenerbahçe'nin rakibi Çekya temsilcisi Slovacko. Geçen yıl ligi 4.bitiren Çekya temsilcisi kupa şampiyonu olarak katılıyor turnuvaya.

1.MAÇ (Fenerbahçe 3-0 Slovacko)

    Kiev maçından sonra Gustavo Henrique, Luan Peres, Ezgjan Alioski ve İrfan Can Eğribayat transferlerini yapan Fenerbahçe bir yandan da çok sayıda sakatlıkla boğuşuyor bu dönemde. Altay, Tisserand, Mert Hakan Yandaş, İrfan Can Kahveci, Joshua King ve Joao Pedro sakatlıkları nedeniyle kadroda yer almadı.

    Fenerbahçe maça kalede genç kaleci Osman Ertuğrul Çetin, sağ bek Osayi, stoperler Gustavo Henrique ve Attila, sol bekte Ferdi, ön libero Arao, merkez orta saha Zajc, sağda Emre Mor, solda Lincoln, forvette ise Valencia ve Rossi 11iyle başladı. Dakika 60'da Rossi-Emre Mor ve Zajc oyundan çıkarken Serdar Dursun-Bruma ve Crespo oyuna dahil oldu. Dakika 77de ise Valencia ve Ferdi yerine Arda Güler ve Filip Novak değişikleri gerçekleşti.

    Tüm maç Fenerbahçe'nin rahat kontrol ettiği bir müsabaka oldu. Çekya temsilcisinin isabetli şut bulamadığı müsabakayı takımımız dk17de Emre Mor, dk45 ve 81de Lincoln'ün attığı çok şık gollerle rahat kazandı. Çek temsilcisinde 48.dakikada Stanislav Hofmann ikinci sarı karttan kırmızı kart görerek oyun dışı kaldı. 

    Gollerimize kısaca değinmek gerekirse ilk golde Ferdi soldan ileriye Rossi'ye oynadı, Rossi kale çizgisine inerek topu penaltı noktası hizasındaki Lincoln'e çıkardı (Zajc bölgeye yaptığı koşuyla Lincolnün topu alacağı rahat alanı yarattı) . Lincoln bir kaç kez vurur gibi yapıp topu çekip dürterek rakibin dengesini bozup rakibi üstüne çekti. Topu yanındaki Emre Mor'a aktardığında Emre direk dibine çok sert olmasa da düzgün bir vuruşla topu gönderdi ve takımımızı 1-0 öne geçirdi. İkinci golde Emre Mor driblinglerle ilerledi. Ceza sahasına girmeden sol çapraz köşede yerde kaldı (FB hücum yönü olarak sağ kanat). Freekick için topun başına geçen Lincoln çok şık bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve takımımız soyunma odasına 2-0 önde gitti. Dakikalar 81i gösterdiğinde Bruma sağdan ilerledi ve topu yayın gerisindeki Lincoln'e aktardı. Lincoln'ün kalçadan çıkardığı vuruşta top direğe de çarpıp ağlarla buluştu.

    Fenerbahçe'nin oyunu bence Kiev maçının gerisinde kaldı ama bunun en büyük nedeni topu 3.bölgede tutulamaması olduğunu düşünüyorum. Kiev katı ve sert merkez savunması yaptığı için geride sabit kalmayı kabul ediyordu. Slovacko ise topu kapıp ileri oynamaya çalışsa da bunda başarılı olamadı. Oyuncu bazlı bakacak olursak defans hattının zorlanmadığını söyleyebiliriz. Osayi ve Ferdi git-gel yapmaktan yorulsa da (Ferdi kramplarla çıktı oyundan) Gustavo-Attila ikilisinin rahat bir maç çıkardığını söylemek mümkün. Gustavo yeni olduğu için olsa gerek pas organizasyonuna dahil olmadı. Dikkatimi çeken bir diğer husus da genellikle Attila'nın bir süpürücü gibi biraz daha geride kalıp Gustavo'nun arkasına atılan topları süpürmesi oldu. Merkezde Arao çok iyi bir maç çıkardı. Defansa doğru gelen tüm topları almanın yanı sıra özellikle ikinci yarı attığı uzun isabetli paslarla hücuma destek oldu. Zajc ilk yarı çok iyi bir performasn gösterdi. Attığı koşularla rakibi zorladı. Çalımlarla yarattığı ve az farkla auta giden tehlikeli bir şutu vardı. Emre Mor ilk yarıda etkiliydi. Attığı golün yanında defansa yaptığı koşular ve yardımlar beni sevindirdi. Top ayağındayken hala fazla çalıma gittiğini düşünsem de zaman içinde Jesus'un onu boş alanlara yönlendireceğine eminim. Lincoln atığı 2 harika gol ve oyunun oyun kurucu beyni olarak takımın yıldızıydı. Sürekli kendini boşa çıkarması ve top ayağındayken teoride doğru işleri yapması (pratik için takımın genel uyumu yeterli seviyede değil) sevindiriciydi. Bu maçta takımın kötü görünen kısmı Valencia-Rossi ikilisi oldu. İkisi de hiç yerinde durmadan sürekli deplase olarak oynayan oyuncular ve bu özellikleriyle Jesus'tan formayı aldılar fakat Rossi'nin son hamleleri, Valencia'nın ise ilk hamlelerindeki sıkıntılar nedeniyle formanın bu oyuncularda kalması zor görünüyor. Oyuna sonradan giren oyunculardan Bruma kendisinden ne istendiğini anlatan hızlı top taşımalarını gösterdi. Crespo rahatça tek başına orta sahayı tutup 90 dakika boyunca oyun ritminin bizde kalmasını sağladı. Serdar Dursun-Arda ve Novak için ise olumlu olumsuz bir değerlendirme yapacak performanslar görmedim.

    Rövanş maçını 11 Ağustos Perşembe günü oynayacak takımımız Çekya'ya rahat bir şekilde gidecek. Rövanş maçında Jesus'un yeni oyuncularını daha çok oynatıp bir nevi hazırlık maçı havasına büründüreceğini düşünüyorum.

2.MAÇ (Slovacko 1-1 Fenerbahçe)

    Fenerbahçe rövanş maçına beklenildiği gibi oldukça rotasyonlu bir kadro ile çıktı. Kalede Altay, sağ bekte Osayi, stoperler Lemos (NEDEN?) ve Attila, sol bekte Luan Peres, önlerinde İsmail, onun önünde Crespo (nihayet), sağda Bruma, solda Rossi, hücumda ise Serdar Dursun ve Arda Güler ilk 11i ile sahaya çıktık. Dakika 65'te Crespo/Peres/Bruma oyundan çıkarken yerlerine Zajc/Novak/Emre Mor dahil oldu. Dk 74te sakatlanan Lemos yerine Gustavo Henrique (al birini vur ötekine), Dk 80'de ise Arda yerine Lincoln maça dahil oldu.

    Açıkçası bu maç et mi, tavuk mu, balık mı belli olmayan maçlardandı. Sonucu belli, iki takımın da tam olarak maça asılmadığı, izleyenlerin uyumamak için kendilerini zorlamaları gereken sıkıcı bir maçtı. Açıkçası bu maçı Jesus daha az oynayan oyuncuların ritimlerini kaybetmemesi için bir antreman şeklinde gördü sanırım. Ancak sahadaki oyun Jesus'un oyunundan uzaktı. Tüm maç boyunca önde baskı görmedik. Gollere değenecek olursak dk 56da Serdar Dursun bireysel yeteneği ile topu tuttu, rakiplerinden kurtuldu ve cezasahası dışından güzel vurdu, bence kalecinin de hatası vardı ve gol oldu. Ancak gol sevinci kısa sürdü, Slovacko'nun soldan (bizim sağ kanadımız) yaptığı ortada Peres rakibini marke edemedi ve Slovacko'lu oyuncu önünde kalarak kafayı vurdu Altay kurtardı ama dönen topta Peres hamle yapsa da rakibin şutuna engel olamadı ve skor 1-1 oldu.

    Maç özelinde değerlendirilecek çok şey olmadığı için oyuncu bazlı değerlendirmeye çalışacağım.

    Kalede Altay'ın kurtardığı 2 top dışında (birinde dönen top gol oldu) çok fazla zorlandığı maç olmadı. Rakibin gerek düşük oyuncu kalitesi gerekse sınırlı hücum gücü 2 pozisyon dışında zorlanmamasını sağladı.

    Defansta Osayi bugün daha defansif bir roldeydi. Tahminim Lemos'tan doğabilecek açıklar olmaması için ileriye çok çıkmaması istenmişti. 

    Lemos'u kadroda gördüğümde açıkçası biraz gerildim ve sövdüm, bence Fenerbahçe Ağustos ayında hiçbir maça Lemos ile çıkmamalı ancak maç içinde zorlanacağı pozisyon da olmamasının etkisiyle hiç hata yapmadı, tüm uzaklaştırmaları ve pasları başarılıydı. 

    Attila aynı şekilde temiz bir maç çıkardı. Macar oyuncu ile ilgili transfer iddiaları dolaşadursun oyun içinde Attila elinden geleni yapmaya devam ediyor. Ancak gerek Lemos gerek Peres onu tedirgin ediyor olmalı ki çok temkinli oynuyor. Hoca isteği midir bilmem ama gereğinden fazla uzun pas atıyor.

    Luan Peres yine iyi olmayan bir maç çıkardı. Oyuncunun mevkisinde şu an Attila oynadığı için oyuncuyu suçlayamıyorum ama biraz daha sol bek oynarsa taraftar ona da garez besleyecek. Bugün yediğimiz golde kendinden vücut olarak zayıf bir oyuncunun önüne geçemeyip kafayı vurdurması yediğimiz golün ana nedeniydi.

    İsmail Yüksek genel anlamda iyi bir maç çıkardı. Rakibin de onun üzerinde baskı kurmamasıyla rahattı, pasları genelde başarılıydı. Kendini ispat çabasıyla çok mükemmel paslar atma çabasında ama bence daha hızlı ve net paslar atması onun için daha iyi olacaktır.

    Crespo bence maçın en iyisiydi. Sakatlığının etkisini tamamen atlatamamış, geçen yılki pirana formuna tam gelemedi ama çaldığı toplarla Fenerbahçe'yi pozisyona soktu. Takım değerlendirememiş olsa da ideal düzende Arao-Crespo ikilisi orta sahayı oldukça rahatlatır gibi düşünüyorum.

    Bruma kötü bir maç geçirdi. Sonradan oyuna girdiğinde ortalığı karıştırması iyiydi ama kanat oyuncusu olarak çok etkili olamadı. Bence performansı Osayi'yi de bozmuş olabilir. Benim Bruma ile alakalı gördüğüm en büyük problem Jesus'un Kiev maçlarında göstermiş olduğu yapıda kanatta oynayan oyuncular iç tarafta oynuyordu (bek ile stoper aralığında). Ancak Bruma her daim kanatta (bek ile taç çizgisi arasında) kalmayı tercih ediyor. Böyle olunca bek ilerleyemiyor ve gereken çoğunluk ve dar üçgenler oluşamıyor. Sadece bu bile Bruma'yı 11den uzak tutacaktır.

    Rossi skor yapamadığı her maç taraftardan katlanan eleştirileri almaya devam ediyor. Çok koşuyor, çok mücade ediyor ama çok fazla top kaybı yapıyor. Ataklarda topla hızlı dribling denemelerinde genellikle topu kaptırıyor. Forvet ikilisi olarak ortalığı karıştıran oyuncu rolü ona daha uygun ama o rolde bitiriciliği çok önemli. Bitiremezse yavaş yavaş formayı kaybedebilir. Talibi varken satılması iyi bir seçenek olabilir. Tahminimce Dünya kupasında piyasasını arttırması bekleniyor fakat çift haneli bir rakam geldiyse gitmesi daha iyi hamle olur sonuçta as oyuncu değil milli takımda.

    Arda henüz sakatlığını tam atlatamamış, form olarak da 90dkyı tamamlayabilecek durumda değildi. Oyundan alınmadan önce oyundan tamamen düşmüştü. Kendini Jesus'a kanıtlamaya çalışıyor. Maç içinde de uzaktan gereksiz şut denemeleri oldu. Ayrıca Crespo'nun kapıp ona oynadığı toplarda Serdar'a kötü paslar attı, kalitesi bu performansın çok üzerinde. Oyunu biraz akışa bırakıp normal oynasa daha verimli olabilir diye düşünüyorum.

    Serdar Dursun, Arda gibi kendini ispatlamaya çalışıyor. Topu ayağında çok tutuyor, gereğinden fazla çalım deniyor (başarı oranı yüksek). Taraftarın bangır bangır santrafor istediği yerde takımın mevcut tek santraforu olarak ben de burdayım demeye çalışıyor. Umarım attığı gol onu rahatlatmıştır ve Jesus da ona daha çok forma şansı verir çünkü o tipte bir oyuncumuz yok, ona bu uzun sezonda çok ihtiyacımız olacak.

    Oyuna sonradan giren oyunculardan biraz Zajc bir şeyler sunabildi ama maçın genel kopmuşluğundan olsa gerek çok zorlamadı.

    Fenerbahçe Avrupa Ligi Play-off müsabakarında Austria Wien ile eşleşti. İlk maç 18 Ağustos'ta deplasmanda, ikinci maç 25 Ağustos'ta Kadıköy'de olacak.